Expat Nedir? Gurbetçi ve Göçmen Kavramları Arasındaki Farklar

Klinik Psikolog Harun Kayacan

Bu yazıda expat, göçmen ve gurbetçi kavramlarının kökenlerini, tarihsel bağlamlarını ve günümüzdeki kullanım farklarını ele alıyoruz.

Günümüzde insanlar farklı nedenlerle doğup büyüdükleri topraklardan başka ülkelere taşınıyor. Kimisi kariyer için, kimisi daha iyi bir yaşam arayışıyla, kimisi ise zorunlu koşullar nedeniyle yeni bir hayata adım atıyor. Ancak bu hareketlilikle birlikte, insanlar kendilerini tanımlarken farklı kelimelere başvuruyor: Expat, gurbetçi, göçmen…
Bu kavramlar çoğu zaman birbiriyle karıştırılıyor ya da birbirinin yerine kullanılıyor. Oysa her biri farklı tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamlarda şekillenmiş, farklı çağrışımlara sahip terimler.
Bu yazıda; bu üç terimi daha yakından inceleyecek, benzerlikleri, farkları ve toplumsal yansımalarıyla birlikte ele alacağız. Çünkü bazen bir kelime, bir insanın nasıl hissettiğini, nereden geldiğini ya da nereye ait hissettiğini anlatan güçlü bir kimlik haline gelebilir.

Expat Nedir?

Expat kelimesi, İngilizce “expatriate” (yurt dışında yaşayan kişi) sözcüğünden gelir ve genel olarak kendi isteğiyle başka bir ülkede yaşayan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Özellikle son yıllarda bu kelime, daha çok beyaz yaka çalışanlaruluslararası görevlendirmeyle yurtdışına taşınan profesyoneller ya da dijital göçebeler için tercih edilmeye başlanmıştır.

Expat terimi çoğunlukla;

  • Gönüllü göçü ifade eder
  • Genellikle eğitimli, şehirli, orta ve orta-üst sınıfa ait bireyleri çağrıştırır
  • Kalıcılık değil, geçici yaşam algısı ile ilişkilendirilir
  • Göçün travmatik değil, seçim odaklı bir süreç olduğuna işaret eder

Ancak bu kullanım tarzı eleştirilere de açıktır. Aynı ülkeye, benzer gerekçelerle gelen bir kişi sosyal, etnik ya da sınıfsal sebeplerle “göçmen” olarak tanımlanırken; bir diğeri “expat” olarak adlandırılabilir. Bu da expat teriminin zaman zaman ayrıcalıklı bir statüyü yansıttığı yönünde tartışmalara yol açmaktadır.

Her expat bir göçmendir, ama her göçmen bir expat değildir.
Çünkü “expat” terimi, daha çok sınıfsal, kültürel ve gönüllülük temelli bir çerçevede kullanılır. Teknik olarak her expat başka bir ülkeye göç etmiştir; yani göçmen tanımına girer. Ancak toplumsal kullanımlarda bu iki terim farklı anlamlar ve çağrışımlar taşır.

Göçmen Nedir?

Göçmen, en geniş anlamıyla, bir ülkeden başka bir ülkeye kalıcı veya geçici olarak yerleşmek amacıyla taşınan bireyleri tanımlar. Bu göç, kişinin kendi isteğiyle olabileceği gibi, bazen ekonomik zorluklar, savaş, siyasi baskı ya da iklim krizleri gibi zorlayıcı nedenlerle de gerçekleşebilir.

“Göçmen” terimi, hukuki bağlamda da çok geniştir. Her göçmen:

  • Kendi ülkesini terk etmiş olabilir,
  • Yeni bir ülkede yaşamak için resmî başvuruda bulunmuş olabilir,
  • Ancak mülteci ya da sığınmacı statüsünde olmak zorunda değildir.

Sığınmacı ve Mülteci Arasındaki Fark:

  • Sığınmacı (Asylum Seeker): Kendi ülkesinde can güvenliği tehlikede olan ve başka bir ülkeye koruma başvurusunda bulunmuş, ancak henüz başvurusu onaylanmamış kişidir.
  • Mülteci (Refugee): Bu başvurusu kabul edilen, yani uluslararası koruma hakkı tanınmış kişidir. Mülteciler, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne göre savaş, zulüm, ırk, din, milliyet veya belirli bir gruba aidiyet gibi nedenlerle sığınma hakkına sahiptir.
TerimGöçmen midir?Özel Statü?Açıklama
GöçmenGeniş tanım. Her türlü ülke değişimini kapsar.
Sığınmacı✔ (geçici)Koruma talep eder, henüz statü kazanmaz.
Mülteci✔ (resmi)Koruma hakkı tanınmıştır.

“Göçmen”, en geniş anlamda, kalıcı ya da geçici olarak başka bir ülkeye taşınan herkesi kapsar. “Sığınmacı” bu çerçevede, zulüm veya hayati tehlike nedeniyle başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ancak henüz resmi statü kazanmamış kişiyi ifade ederken; “mülteci” bu başvurusu kabul edilen ve uluslararası koruma hakkı tanınmış kişidir. “Expat” ise teknik olarak bir göçmen sayılsa da, daha çok gönüllü olarak yurtdışında yaşayan, genellikle eğitimli ve profesyonel bireyleri tanımlamak için kullanılan sosyal bir kavramdır. “Gurbetçi” ise hukuki ya da resmi bir statü değil; memleketten uzakta yaşamanın getirdiği duygusal bağlamı temsil eden kültürel bir ifadedir. Bu bağlamda hem expatlar hem de gurbetçiler göçmen tanımı içine girse de, bu terimler farklı kimlik deneyimlerini ve aidiyet biçimlerini yansıtır.

Gurbetçi Nedir?

“Gurbetçi” kelimesi, Türkçede oldukça köklü ve duygusal yüklü bir terimdir. Özellikle 1960’lardan itibaren Türkiye’den Avrupa ülkelerine çalışmak üzere giden işçileri tanımlamak için yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu göç dalgası, Türkiye’nin Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesiyle yaptığı iş gücü anlaşmalarına dayanır.

Zamanla “gurbetçi” ifadesi sadece bir fiziksel yer değişimini değil, aynı zamanda:

  • Memleketten uzak kalmanın getirdiği özlemi,
  • Aidiyet karmaşasını,
  • İki kültür arasında sıkışmışlık hissini,
  • Ve çoğu zaman geçici olup kalıcılaşan bir göç sürecini de anlatır hale gelmiştir.

Bu kelime, tarihsel olarak çoğunlukla işçi sınıfına mensup bireyleri çağrıştırsa da, zamanla anlamı genişlemiş ve daha farklı sosyal gruplar tarafından da benimsenmiştir. Hatta günümüzde, bazı expat’ler bile kendilerini “gurbetçi” olarak tanımlayarak, bu terimin duygusal derinliğine ve kültürel bağlılığına yakınlık hissedebilmektedir.

Ayrıca “gurbet” kelimesi, sadece yurt dışını değil, Türkiye içinde başka bir şehre taşınan bir kişinin yaşadığı memleket hasretini de ifade edebilir. Örneğin Sivas’tan İstanbul’a taşınan bir kişi de kendini “gurbetçi” gibi hissedebilir. Bu yönüyle gurbetçilik, coğrafi bir uzaklıktan çok, duygusal bir ayrılığı temsil eder.

Bu Kavramlar Neden Karışıyor?

Expat”, “göçmen” ve “gurbetçi” terimleri, anlamları teknik olarak farklı olsa da, günlük yaşamda sıkça birbirinin yerine kullanılır. Bunun birkaç temel nedeni vardır:

1. Kişisel deneyimlerin farklılığı:

İnsanlar göç sürecini farklı şekillerde yaşar. Kimisi iş fırsatıyla başka bir ülkeye gider, kimisi eşini takip eder, kimisi savaş ya da politik baskıdan kaçar. Ancak bu göç biçimlerinin hepsi aynı kelimeyle tanımlanabilir: yer değiştirme. Hâliyle bir kişi kendini expat olarak tanımlarken, başkası benzer koşullarda kendini gurbetçi hissedebilir.

2. Toplumsal ve kültürel çağrışımlar:

Her terim farklı bir sınıfsal, kültürel ya da duygusal arka plana sahiptir.

  • “Expat” genellikle eğitimli ve meslek sahibi bireylerle,
  • “Göçmen” daha nötr bir tanımlamayla farklı nedenlerle taşınanlarla,
  • “Gurbetçi” ise aidiyet ve özlem hissiyle özdeşleşmiştir.
    Bu farklı çağrışımlar da kavramların birbirine karışmasına yol açar.

3. Medya ve sosyal medyanın etkisi:

Dijital platformlarda bu terimlerin rastgele, bağlamdan kopuk biçimde kullanılması da kafa karışıklığını artırır. Özellikle “expat” kelimesi bazen ayrıcalıklı bir yaşam tarzını ima ederken, “göçmen” daha nötr ya da dezavantajlı bir yaşam biçimi olarak algılanabilir.

4. Kimlik ve aidiyet arayışı:

Göç eden bireyler zamanla yeni kimlikler geliştirir. Bazı insanlar kendini daha profesyonel bir terim olan “expat” ile tanımlamak isterken, bazıları “gurbetçi” kelimesinin duygusal gücüne bağlanır. Bazıları da bu terimlerin hiçbiriyle özdeşlik kurmak istemez. Bu da terimlerin kişisel anlamlarla şekillenmesine neden olur.

Sonuç ve Değerlendirme

“Expat”, “göçmen” ve “gurbetçi” kavramları, sadece insanların fiziksel olarak bir yerden başka bir yere taşınmasını değil, aynı zamanda aidiyet, kimlik ve duygusal deneyimlerini de yansıtır. Her terimin farklı bir tarihsel, toplumsal ve duygusal arka planı vardır. Kimi zaman bu terimler kişisel olarak seçilir, kimi zaman toplumsal etiketlemelerle dayatılır.

Ancak şunu unutmamak gerekir: Her göç hikâyesi benzersizdir.
Bir kişinin kendini nasıl tanımladığı, o kişinin deneyimini küçültmez ya da yüceltmez. Bu nedenle terimlerden çok, bu yaşam deneyimlerine gösterdiğimiz empati ve anlayış önemlidir.

Sonuç olarak, bu kavramlar arasındaki farkları bilmek, hem bireylerin kendi göç kimliklerini anlamlandırmalarına, hem de başkalarının deneyimlerine daha duyarlı yaklaşmalarına yardımcı olur. Günümüz dünyasında artan hareketlilikle birlikte, kapsayıcı ve esnek bir dil kullanmak, hem bireysel hem toplumsal iletişimin kalitesini artıracaktır.

Expatlar ve gurbetçilerle ilgili diğer yazılarımı okumak için blog sayfamı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, yurtdışında yaşayan bireyler için hazırladığım Psikolojik Sağlık Testi’ni ücretsiz olarak çözerek kendinizle ilgili içgörü kazanabilirsiniz.

Hayır Demenin Psikolojisi

Hayır Demenin Psikolojisi

Hayır diyememek, çoğu zaman reddedilme korkusu, suçluluk hissi ve onay ihtiyacından kaynaklanır. Bu yazıda hayır demenin psikolojik arka planını, sınır koymanın önemini ve suçluluk duymadan hayır demeyi öğrenmenin yollarını keşfedeceksiniz.

Devamını oku